27 Ocak 2012 Cuma

Baykuş



BAYKUŞ
Baykuş (Gece yırtıcı kuşları), kuşlar (Aves) sınıfının, karinalılar (Carinatae) bölümünün, gökkuzgunumsular (Coraciiformes) takımına giren gece yırtıcı kuşları (Strigiformes) alt takımında yer alan türlere verilen genel ad.




 Özellikleri
Başları büyük ve tüylüdür. Kuyrukları kısa olmakla beraber, kanatları enli ve uzundur. Bir kısmının kanat açıklığı, bir adam boyuna ulaşır. Serçe kadar küçük olanları da vardır. Gagaları kıvrık, pençeleri keskin, kanca tırnaklı ve döner parmaklıdır. Kuvvetli pençeleri adeta avına kenetlenir.
Baykuşlar tam bir sessizlik içinde avlanır. Bütün vücudu yumuşak ve ince tüylerle kaplıdır. Tüyler, uçuş sırasında tabii bir susturucudur. Uçuş esnasında kanatlarının pırpır sesi duyulmaz. İri gözleri, başlarının yanında değil önündedir. Aşırı büyüklükteki gözleri, göz oyuğunda hareket edemez. Araba farı gibi yuvalarında sabittir. Ama baykuş boynunu 270 derecelik alan içinde rahatça çevirerek çevresini kontrol edebilir. Dişi baykuş erkeklerinden daha iri olup, 2-10 yumurta yumurtlarlar. Kuluçka süresi 30-40 gündür. Yumurtadan çıkan yavruların göz ve kulakları kapalıdır. Yavruların yuvada kalma süresi farklıdır.





Görme Yetenekleri
Al purple” yani “mor ışık görüntüsüne sebep olan kimyasal bir madde bulunur. Rod hücreleri, en küçük bir ışığı bile kimyasal bir sinyale çevirirler. Böylece insanın sadece bir ışık parıltısını fark ettiği yerde baykuş buradaki cismi bütün teferruatı ile görür. Bütün kuşlarda üst göz kapağı alttakine geldiği halde baykuşlarda olay tersinedir. Mavi rengi görebilen tek kuş türüdür.





İşitme Yetenekleri
Baykuşların görme ve işitme kabiliyetleri son derece hassastır. Çok az ışıkta avlarını yakalayabildikleri gibi, zifiri karanlıkta da işitme duyularıyla yerini tespit ederek yakalarlar. Kulakları, en küçük hışırtıyı işitebilecek duyarlıktadır. Hassas kulaklarıyla, gecenin sessizliğinde uçan pervanenin kanat sesini veya bir tohumun çiğnenişini, hatta tam sessizlikte düşen iğnenin sesini bile işitebilirler.
Baykuşun geniş yüzü, nispeten sert ve kavisli tüylerle kaplıdır. Tüyler bir kepçe gibi sesleri toplar ve kulağa yansıtır. Bazı baykuş cinslerinin kulak delikleri öyle büyüktür ki, başın yan tarafını tamamen kaplar. Ayrıca baykuşların başı geniştir ve kulakları diğer kuşlara göre birbirinden daha uzaktır. Böylece ses dalgası bir kulağa çarptıktan sonra diğerine gelir. Baykuş bu son derece küçük zaman aralığı içinde sesin geldiği yönü tayin eder. Baykuşların ilginç özelliklerinden biri de kulaklarının perdeli oluşudur. İstedikleri zaman açar, istediklerinde kaparlar. Dinlenme halinde ve yavaş uçuşlarında kulak perdesini açar, hızlı uçuşlarında ise kaparlar.

Venedik Maskeleri


                                                                       
VENEDİK MASKELERİ
İtalyan kültüründe, özellikle Venedik Festivalinde kullanılan bir maske çesididir. Rönesans Döneminde Commedia dell'arte gibi tiyatro oyunlarında, günümüzde ise daha çok hediyelik eşya sektöründe kullanılmaktadır.
Her yıl Venediklilerin ve şehrin ziyaretçilerinin maskeler ardına saklanarak sokaklara döküldüğü karnaval, 10 gün sürer ve Venedik şehri karnaval boyunca rengârenk görüntülere sahne olur.

 


Venedik karnavalının tarihinin 13. yüzyıla kadar dayandığı tahmin edilmektedir. Maske takma geleneğinin kaynağına ilişkin pek çok varsayım vardır. Bunlardan en çok kabul göreni ise; toplum içindeki sosyal statü farklılıklarına karşı bir duruş sergilemek ve herkesin eşit olduğunu göstermek için maskelerin kullanılmasıdır. Diğer bir düşünceye göre; yargıçların ve düklerin davalar için bilgi toplamak amacıyla halkın arasına karışmak istediklerinde maske takmalarıdır. Ayrıca bir dönem pek çok eğlence mekânının kadınlara yasaklanması sonucunda, kadınların buralara girmenin yolunu maskeler ve erkeksi kıyafetler ardına saklanmakta bulduğu da öne sürülen düşüncelerden birisidir. Başka bir bilgi ise şehirde başlayan cüzzam salgını nedeniyle halkın evinden dışarı çıkamaz oluşu ve zamanın kralının halkına yeniden yaşama sevincini vermek amacıyla bu maskeleri yaptırmasıdır. İnsanlar bu maskelerle birlikte yeniden sosyal yaşamlarına geri dönmüşlerdir.
Maskelerin fonksiyonellikten sıyrılıp dekoratif bir obje olması ise; 16. yüzyılda İtalyada yaygınlaşan Commedia dell'Arte yani sokak pandomim sanatçıları sayesinde olmuştur. Pandomimde kullanılan farklı renk ve şekildeki maskeler, Venedikliler tarafından da kullanılmaya başlanmıştır. Venedikte kültür ve sanatın gelişmesiyle eğlence kavramı da çeşitlenmiş ve şehir farklı karnavallara ev sahipliği yapmaya başlamış, bunlardan en dikkat çekicisi ise herkesin maskelerle katıldığı bu karnaval olmuştur. 

 Karnaval 02 Şubatta başlar ve günahların affedildiği “af salısı”na kadar aralıksız devam eder. Günün her saatinde şehirde maskeli ve kostümlü insanlar dolaşır. Özellikle sabahın ilk ışıkları şehri aydınlatmaya başladığında etrafta dolaşan maskeli insanlar görmek heyecan verici bir filmdeymişsiniz hissi uyandırır.
Karnaval her yıl farklı bir tema üzerine şekillenir. Karnaval sürecinde tarihi mekânlar ve balolar bu temaya göre düzenlenir. Karnavala katılanlar da belirlenen temaya göre kostüm seçimlerini yapar. Etkinliklerin merkezi ise Saint Marks Meydanı’dır. Karnaval’daki maskelerin ortak özelliği, gizemli, çılgın ve korkutucu olmasıdır.


 Maskeler her daim Venedik karnavalının merkezinde olmuştur. Eskiden yapımında fonksiyonelliğin ön planda tutulduğu maskelerde günümüzde farklı tasarımlar daha çok tercih edilmektedir.
Maskelerin yapımında deri veya alçı kullanılır. Altın yapraklarıyla, rengârenk tüylerle, el boyamalarıyla, kurdelelerle ve renkli taşlarla süslenen maskeler günümüzde hemen hemen her karnavalda kullanılır. Venedik Karnavalı’nda 4 farklı türde maske kullanılır.
Bauta, bütün yüzü kaplayan ve ağız için dahi boşluk bırakılmayan maskelerdir. Eskiden suçlular, yüzünde yara izleri olan hastalar ve toplumda gizlenmek isteyenler Bauta takarlarmış. Bautaların yüzün sadece alından buruna olan kısmını kapatacak şekilde yapılanları da vardır ama bu maskeler kimlikleri yeterince gizleyemediği için eskiden çok tercih edilmezmiş, günümüzde ise daha rahat nefes alınması ve yemek yenilebilmesi adına bu tür Bautalar daha çok tercih edilir. Karnavalda en çok görebileceğiniz maskeler Bautalardır. Çok süslüdürler.

Moretta, oval şekilli, siyah kadifeyle kaplı maskelerdir. İlk olarak Fransada kullanılmaya başlanan Morettalar, hızla Venedike yayılmıştır. Morettalar genellikle bir tülle süslenir ve kadınlar tarafından daha çok tercih edilir. Bu maskeler dudakların biraz üzerine kadar bütün yüzü kaplar.

Larva, balmumu ve kumaş kullanılarak yapıldığı için diğer maskelere göre çok daha hafiftir, şekli ise maskeyi çıkarmadan yemek yemeye, bir şeyler içmeye elverişlidir. Uzun süre takılabildiği için en çok tercih edilen maskelerden biridir. Larvalar genellikle beyaz olur ve üzerinde farklı süslemeler olur. Volto olarak da bilenen Larvalar Venedik denilince akla gelen ilk maskelerdendir. Bu maskeler genellikle bir pelerin ve kenarları kalkık şapka türü olan tricorn ile tamamlanır. Daha çok hayaletleri andırır.

 Punchinella ise upuzun ve sarkık burun görünümü ile hemen farkedilir. İçlerinde en korkutucu olan maske türüdür.


Daha basit bir maske tercih edenler rengârenk tüylerle süslenmiş ve sadece gözleri kapatan kedi maskeleri takarlar.